Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Fiil kasaya para yatırmak
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

put into a list
liste haline getirmek Fiil
put into a list
bir liste haline getirmek Fiil
put into circulation
tedavüle koymak Fiil
put into cold storage
soğuk hava deposuna koymak Fiil
put into commission
(gemi) hizmete koymak Fiil
put into commission
geçici olarak yönetmek Fiil
put into complete disarray
karmakarış etmek Fiil
put into effect
yürürlüğe koymak, uygulamaya koymak Fiil
put into effect
yürürlüğe sokmak Fiil
put into force
yürürlüğe koymak Fiil
put into French
Fransızca'ya çevirmek Fiil
put into motion
harekete getirmek Fiil
put into motion
harekete geçirme
put into operation
işletmeye koymak Fiil
put into operation
işletmeye başlamak Fiil
put into operation
işletmek Fiil
put into orbit
yörüngeye oturtmak Fiil
put into order
düzen vermek Fiil
put into play
işin içine katmak Fiil
put into port
limana girmek Fiil
put into port for repairs
tamir için limana çekmek Fiil
put into practice
uygulamak Fiil
put into practice
uygulamaya koymak Fiil
put into print
yayımlamak Fiil
put into production
üretime vermek Fiil
put into sb's hands
birinin emanet etmek Fiil
put into service
trafiğe sokmak İsim, Ulaşım
put into service
hizmete sunmak Fiil
put into service
devreye almak Fiil
put into shape
biçime sokmak Fiil
put into the inventory
stoka koymak Fiil
put into the market
piyasaya çıkarmak Fiil
put into the melting pot
dönüştürmek Fiil
put into the possession of
temlik etmek Fiil
put into words
sözle/ şifahen anlatmak, ifade etmek.
put into writing
yazıya dökmek Fiil
put into writing
kâğıda dökmek Fiil
put into writing
yazılı hale getirmek Fiil
(ship) to put into commission
hizmete koymak Fiil
be put into a vehicle
bindirilmek Fiil
be put into an envelope
zarflanmak Fiil
be put into care
vesayet altına alınmak Fiil
be put into dry dock
havuzlanmak Fiil
be put into utter disorder
karmakarış olmak Fiil
capable of being put into practice in everyday life
pratik
duly put into effect
usulüne göre yürürlüğe konulmuş Sıfat, Hukuk
drive/force/put (someone) into a corner
(bir kimseyi) köşeye kıstırmak/sıkıştırmak, içinden çıkılamaz duruma düşürmek, çıkmaza sokmak.
put (money) into circulation
sürmek Fiil
put a clause into a contract
sözleşmeye bir madde eklemek Fiil
put a clause into a contract
sözleşmeye madde koymak Fiil
put a conflict into perspective
çatışmayı göze almak Fiil
put a law into force
bir kanunu yürürlüğe koymak Fiil
put a lot of painstaking effort into sth
paralanmak Fiil
put a plan into execution
bir tasarıyı uygulamak Fiil
put a plan into operation
eyleme geçmek Fiil
put a sattellite into orbit round the earth
bir uyduyu yeryüzünün çevresinde yörüngeye oturtmak Fiil
put a y into port
gemiyi limana sokmak Fiil
put capital into a business
bir işe sermaye koymak Fiil
put everything back into the melting pot
her şeyi yeniden soru konusu yapmak Fiil
put false money into circulation
piyasaya sahte para sürmek Fiil
put forged notes into circulation
piyasaya kalp para sürmek Fiil
put fresh heart into the troops
askerleri yeniden cesaretlendirmek Fiil
put goods into stock
malları depoya almak Fiil
put ideas into sb's head
birine fikirler aşılamak Fiil
put ideas into someone's head
birisine olmayacak ümitler vermek.
put in/into
(para) yatırmak, yatırım yapmak.
to put money in real estate. to put one's savings into securities.
put law into force
kanunu yürürlüğe koymak Fiil
put life into an enterprise
bir teşebbüse can katmak Fiil
put money into a bank
bankaya para koymak Fiil
put money into a bank
bir bankaya para yatırmak Fiil
put money into a bank
tedavüle para yatırmak Fiil
put money into an undertaking
bir girişime para koymak Fiil
put money into circulation
tedavüle para çıkarmak Fiil
put money into houses
konutlara para yatırmak Fiil
put money into houses (land)
evlere (arsaya) para yatırmak Fiil
put money into land
arsaya para yatırmak Fiil
put money into the savings bank
tasarruf bankasına para yatırmak Fiil
put new heart into sb
birini yeniden cesaretlendirmek Fiil
put obstacles into sb's way
birinin yoluna engel koymak Fiil
put one's back into something
var kuvvetiyle/bütün gücüyle çalışmak, gayretle işe sarılmak/koyulmak, kendini tamamen işine vermek.
put one's back into sth
dişini tırnağına takarak çalışmak Fiil
put one's foot in/into it
put1 (33).
put one's heart and soul into one's work
bütün varlığını işine adamak Fiil
put one's heart and soul into one's work
bir işe canla başla sarılmak Fiil
put oneself into sb's hand
sorunlarının hallini birine bırakmak Fiil
put pep back into the investment sector
yatırım sektörüne enerji katmak Fiil
put sanctions into motion
yaptırımlar önlemlerini uygulamaya koymak Fiil
put sb's nose into sb's business
birinin işine burnunu sokmak Fiil
put some pep into sb
birine biraz moral vermek Fiil
put some snap into it
! haydi, çabuk ol/elini çabuk tut!
put someone into a coma
birini komaya sokmak Fiil, Tıp
put someone into a farm
birine bir çiftliği devretmek Fiil
put someone into a passion
birini kızdırmak Fiil
put something into action
bir şeyi kuvveden fiile çıkarmak Fiil
put something into an envelope
zarflamak Fiil
put something into bad use
kötüye kullanmak Fiil
put something into c o ds
bir şeyi paketlemek Fiil
put something into context
bir şeyi bağlamı içine koymak Fiil
put something into effect
bir şeyi yürürlüğe koymak Fiil
put something into effect or practice
tatbik sahasına koymak Fiil
put something into effect or practice
tatbik etmek Fiil
put something into practice
bir şeyi uygulamak Fiil
put something into sb's mouth
birinin ağzına lokma vermek Fiil
put something into service
bir şeyi servise koymak Fiil
put something into something
birşeye birşey katmak Fiil
put something into something
birşeye yatırım yapmak Fiil
put something into something
birşeye birşeyi hasretmek Fiil
put something into something
birşeye birşeyle katkıda bulunmak Fiil
put something into something
birşeye birşey harcamak Fiil
put something into something
birşeyi birşeyle zenginleştirmek Fiil
put something into something
birşeye birşey ayırmak Fiil
put something into something
birşeye kaynak ayırmak Fiil
put something into something
birşeye birşey vermek Fiil
put something into something
birşeye para yatırmak Fiil
put something into store
depolamak Fiil
put the boot into sb
yere düşünce birine acımayıp tekme atmak Fiil
put the law into force
kanunu yürürlüğe koymak Fiil
put the law into operation
kanunu uygulamak Fiil
put the law into operation
bir kanunu yürürlüğe koymak Fiil
put the law into operation
kanunu yürürlüğe koymak Fiil
put the laws into operation
kanunları yürütmek Fiil
put the market into a free fall
borsa fiyatlarının düşmesine bırakmak Fiil
put the ship into port
gemiyi limana sokmak Fiil
put things into sb's head
birinin kafasına olmadık şeyler sokmak Fiil
to put a plan into action
bir planı uygulamaya geçmek.
to put a ship into dry dock
havuzlama
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.